Ben Büyükada’yı pandemi döneminde keşfettim.
Burada olduğunu biliyordum ama hiç yolum düşmemişti. Hâlbuki çok uzak değilim hemen karşı kıyıda oturuyorum.
Adaya daha ayağımı basar basmaz çok farklı bir dünyaya giriş yaptığımı hissettim.
Öyle bir enerji algıladım ki burada…
Ne kadar tanıdık ve bildik geldiyse o kadar da gizemli geldi bana ada.
Sonrasında ciddi bir şekilde adanın geçmişini araştırdım.
Ve hiç unutmuyorum 18 Martta Adil Bali’nin Çanakkale Apartmanı ile ilgili yazısı karşıma çıktı.
Çocukluğumdan beri yıllarca kafamda dönüp duran, cevabını bulamadığım bir sorunun: yaşanmış gerçek bir örneğini verdi bana o yazı.
Ada hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için Horoz Reis kitabını satın aldım.
Ben ada hakkında güzel ve sevimli hikâyeler okuyacağımı hayal ederken Horoz Reis beni kendi gerçeğime götürdü.
Kitabın Fenerbahçeli Lefter ile ilgili bölümüne geldiğimde 1955 olaylarının anlatıldığı bölümden sonra devam edemedim okumaya. Sindirmem gerekti önce okuduklarımı.
Sonra anladım ki adaya ilk gelişimde algıladığım o tanıdık bildik enerji
Aslında yaşanılan ortak kaderden başka bir şey değildi.
Benzer acılara maruz kalan ruhlar birbirini tanımıştı.
Ben öz benliğini ve inancını korumak adına doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kalan
1989 da Bulgaristan’dan Türkiye’ye uzanan zorunlu göçün mağdurlarından biriyim. Tıpkı burada yaşayıp geçmişini bırakarak karşı kıyılara göç etmek zorunda kalan bir sürü aile gibi.
O yüzden ben adaya her gelişimde evime gelmiş gibi hissediyorum.
İzlenen onca yanlış politikalara rağmen
Adada yaşayan insanların, etnik ayrımcılık yapmadan yardımlaşma ve dayanışma içinde olmaları harikulade bir şey.
Buna en güzel örnek Horoz Reisin ta kendisidir.
Horoz Reis, o dönem yaşayan ve yardım istemek için kapısına geleni ayırt etmeksizin, hiç kimseyi geri çevirmemiş ve herkese yardım elini uzatmıştır.
Kendisi yıllar sonra bugün, hala saygıyla anılmakta.
“Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı. Ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere. ” – Farid Farjad’ın çok sevdiğim bir sözüdür.
Büyük bir vefa ile Adil Bali çocukluk döneminde tanıdığı bu dev cüsseli koca yürekli adamdan “Geçmiş geçmişte kalmasın” diyerek.
Adalı çocuklar da onu bilsin diye
Çok sevdiği Horoz Reisten gelecek nesiller için bir masal kahramanı yaratmıştır.
Aynı zamanda göç sırasında yitirdiğim aidiyet duygusunu kaleme aldığı Horoz Reis ile beraber bana geri kazandırdığı için ne kadar teşekkür etsem az kalır.
Nejla ÖZTÜRK
(12.07.2024)